Kayseri Depresyon Tedavisi | Kayseri Psikolog

Depresyon Nedir?

Depresyon bir duygu durum bozukluğudur. Duygu, içsel olarak deneyimlenen ana ve kalıcı duygusal tondur ve kişinin davranışını ve dünyaya ilişkin algısını değiştirir. Duygulanım, duyguların dışsal tezahürleridir. Duygu durumu ruh halinin normal yükseltilmiş veya çökmüş durumu olabilir. Depresyonda duygu durumu çökkün ve bitkin ruh halinde görülür. Kişi yaşamdan zevk ve keyif alamaz sürekli olumsuz döngüsel düşünceler içinde kısır bir döngüde takılır kalır. Hayata dair yoğun bir karamsar bakış açısı içindedir. Ancak psikoterapötik tedavi süreci ile birlikte görmek istediği ışığı bulmaya başlar.

Depresyon Nedenleri? Depresyon Sebepleri? Depresyon Neden Olur?

Ruh sağlığı ile ilgili rahatsızlıkların çoğu birikimli bir şekilde gelişir ve en son tetikleyici bir olay ya da travmatik bir yaşantıdan sonra belirginleşmeye ve kişinin yaşamını bozmaya başlar. Genellikle danışanlar bu dönemde fark ederler. Bu olaylar ebeveynlerin erken kaybı, sevdiği kişiden ayrılma, iş kaybı, boşanma, kötü ve travmatik çocukluk geçirme bazı hormonal değişiklikler, mevsimler geçişler olarak nitelendirilebilir ve depresyona sebebiyet verir.

Depresyonda Olan Kişi Ne Yapar?

Kişide gün boyu süren bir depresif duygu duruma oluşur ve hayat karşı ilgi ve istek kaybı yaşar. Hayattan ciddi anlamda zevk alamama, kilo kaybı ya da artışı, uykusuzluk ya da uyku artışı, hareketlerde yavaşlama, günün büyük kısmında kendini yorgun ve bitkin hisseder. huzursuzluk, değersizlik ve suçluluk duygularını sık sık yaşar. Günlük işlerde ya da işyerinde odaklanma zorluğu, kararsızlık yaşayabilir.

Depresyonda Olan Kişi Nasıl Anlaşılır? Depresyon Belirtileri Neler? Depresif Bozukluk Belirtileri Neler?

Depresyonun tanınması her zaman kolay değildir. Bazen hastalar depresyonu anlatmakta güçlük çeker, ağrılardan, çarpıntı ya da bulantıdan yakınarak kederlerini, yaşamdan tat almadıklarını anlatmaya çalışabilirler. Hasta keder, isteksizlik duygularını tanıyamayabilir ya da bunları söylemekten utanır, bu belirtilerin ciddiye alınmayacağı endişesi ile psikoterapiye bedensel yakınmalarla, çarpıntı, nefes alamama, uyuşma ve karıncalanmalar, yaygın ağrılar, bayılmalar, sindirim yapamama, gaz, Bulantı gibi mide barsak sorunları ile başvurabilir. Depresyon belirtileri soyut olduğu için bazı hastalara gayret etmeme, yetersizlik ya da tembellik gibi gelebilir. Yakınlarının bunlara inanmayacağını, küçümseyeceğini düşünerek sıkıntılarını bedenleri ile ifade edebilirler. Bazı belirtiler depresyon habercisi olabilir. Yakınının yanından ayrılamama, sosyal çekilme (göz temasından, aile ile birlikte olmaktan kaçınma), çaresizlik, umutsuzluk, aşırı ağrı yakınmaları ve tedaviye uyumsuzluk gibi. Kayseri depresyon tedavisinde depresyon belirtileri aşağıda maddelenmiştir.

Depresyonun 9 Belirtisi

Mutsuzluk, hüzün, keder, ağlama,
Zevk almama, ilgisizlik ve isteksizlik,
Değersizlik duyguları, suçluluk düşünceleri, hastalığı kendisine bir ceza gibi algılama, başarısızlık ve çaresizlik düşünceleri,
Tekrarlayıcı ölüm, intihar düşünceleri,
Dikkatini toplayamama, kararsızlık, dalgınlık,
Psikomotor yavaşlama ya da ajitasyon,
Uyku sorunları, uykuya dalamama, sık, erken, dinlenmemiş uyanma, fazla uyuma,
İştah sorunları, iştahsızlık, kilo kaybı, aşırı yeme,
Güçsüzlük, yorgunluk, bitkinlik, enerji kaybı,

En Tehlikeli Depresyon Hangisidir?

Depresyonun tüm türleri hayat kalitesini ve kişinin yaşam motivasyonunu düşürmektedir. Ancak depresyon türleri arasında kişinin hayat kalitesini en ağır düzeyde bozan ve en tehlikeli depresyon türü kolay fark edilemeyen ve tanısı konulamayan atipik depresyondur.

Depresyon Sıklığı Nedir?

Depresyon en çok tehdit eden halk sağlığı sorunlarından biridir. Dünya Sağlık Örgütü; "Depresyon ve diğer yaygın ruhsal hastalıklar Küresel Sağlık 2015 yılında dünya çapında 322 milyon insanın depresyondan etkilendiği tahmin edilmektedir ve bu da onu en yaygın ruhsal bozukluklardan biri haline getirmektedir. Aynı zamanda rapor, 2005 ile 2015 yılları arasında depresyon hastalarının %18,4 oranında artarak 50 milyondan fazla ölüme neden olduğunu gösteriyor. Büyük ölçekte 2020 yılına kadar depresyonun, koroner kalp hastalığından sonra dünyada ikinci önde gelen sakatlık ve ölüm nedeni olacağı tahmin edilmektedir.

Depresyon Nasıl Geçer? Depresyon Tedavisi Nedir?

Depresyon tedavisinde bazı durumlarda ilaç ve psikoterapi birlikte kullanılsa da majör depresyon sıklığının artmasıyla birlikte fiziksel egzersiz, Bilişsel Davranışçı Terapiler, Mindfulness Bilinçli Farkındalık egzersizleri, resim ve müzik terapi gibi psikoterapi destekli yöntemler daha etkin hale gelmektedir. Özellikle son zamanlarda bilişsel davranışçı terapi ve Mindfulness ve EMDR (Göz Hareketleri İle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Yöntemi) depresif belirtiler üzerindeki etkisi ilaçla tedavilere göre daha etkili sonuçlar vermektedir. Bu durum bize Kayseri Depresyon Tedavisinde ilaç yerine psikoterapi ile daha belirgin iyileşme sağlanabildiğini göstermektedir.

Depresyon tedavisi aşamaları

Hastayı tanıma
Depresyon ve türleri açısından doğru tanı koymak,
Hasta ile birlikte tedavi kararını vermek,
Hastaya tanı ve tedavi bilgisini verip tedavi anlaşmasını yapmak
Hasta İçgörü(kendini tanıma) gelişmesini sağlamak
Hastanın ihtiyacına en uygun Etkili Psikoterapi Teknik ve Yöntemlerinin Uygulanması
İyileşmeye dair ipuçlarının değerlendirilmesi
İyileşmenin kalıcı hale getirilmesi
Sonlandırma seanslarını uygulanması ve sonlandırma

Depresyon Tedavisinde En Etkili Yaklaşım

Depresyon Tedavisinde tek bir etkili yöntem ya da yaklaşım bulunmamaktadır. Ancak hızlıca ve bilinçsizce ilaç kullanmak yerine psikoterapi/ bireysel psikolojik danışma süreci ile birlikte etkili iyileşme sağlanmaktadır. Psikoterapiye dair yaklaşımlardan Bilişsel Davranışçı Terapi, Mindfulness Bilinçli Farkındalık Egzersizleri ve EMDR (Göz Hareketleri İle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Yöntemi) güvenirliği-geçerliliği araştırmalarla kanıtlanmış Amerika ve Avrupa’da da kullanılan en etkili yaklaşımlar arasındadır.

Depresyon Tedavi Ne Kadar Sürer? Depresyon Tedavisi Kaç Seans Sürer?

Depresyon tedavisindeki süreç hastanın kaynaklarına, yaşantı tarzına, tedavi sürecinde terapiye verdiği yanıtlara göre değişebilmektedir. Ancak ortalama olarak 4-6 seansta iyileşme başlangıcı 8-12 seans sonunda belirgin iyileşme sağlanmaktadır.