Hızlı Randevu

Kayseri Psikolog Randevu almak için lütfen formu doldurun.

  • knndmrkp@gmail.com
  • Hacı Saki mah. Kenarcık sok. Karum Plaza (Dünyam hastane karşısı) Defnar Psikoloji
Okul Fobisi | Okul Korkusu

Kayseri Okul Fobisi / Kayseri Okul Korkusu Nedir?

      Okulun başlangıcında ya da ara tatillerden sonra sık yaşanan okul fobisi, yalnızca çocukluk döneminde görülen ve en çok kaygıya neden olan fobidir. Okula gitmeyi reddetme, ayrılık kaygısı olarak da adlandırılır. Okula gitmek, bir çocuğun hayatında ilk kez annesinden uzun ve düzenli bir süre ayrı kalmak çocuğa çok fazla baskı getirecektir. Çocuğun bu baskıyla başa çıkması sağlanmalıdır. Ebeveynler ve öğretmen ile temel güvenin tesis edilmesi gerekir. Çocuk geri döndüğünde annesini bulmalı ve okula gittiğinde de öğretmeni ile olumlu bir ilişki içerisinde olmalıdır. Çocuğun uzun süredir okula gitmemesi göz ardı edilmesi mümkün olmadığı için bu fobi büyük ilgi görmekte ve problem durumlar oluşturmaktadır. Bu fobiye yoğun duygusal ve fiziksel sorunlarda eşlik etmektedir. Okul ortamının yarattığı belirsizlik ve kaygı çocukta okula gitmek istememe durumunu oluşturur. Çocuğun şikâyeti okula gitme durumu ortadan kalktığında kaybolur. Bu yüzden bu fobiler psödofobi (yalancı fobi) olarak adlandırılmaktadır. Çünkü fobiler Her durumda, kiminle olursa olsun korkuya neden olur. Okul Fobisi ise görüldüğü gibi bu sınıflamanın dışında kalmaktadır. Okula gitmekten korkan bir çocuk güvendiği biriyle okula gidebilir, arkadaş destek ortamından faydalanabilir, çocuğun etrafındaki endişe azaldığında çocuğunda endişeleri azalacaktır.

Çocuğum neden okula gitmek istemiyor? Okula Gitmeme Sebepleri? Kayseri Okul Fobisi Nedenleri?

       Araştırmalar okul fobisi olan çocukların gerçekte okula gitmekten, sınıftan ya da öğretmeninden ziyade esas olarak bağlandığı kişiyi geride bırakmaktan korktuğunu ortaya çıkardı. Okul fobisi olan bir çocuğun temel kaygısı, ebeveynleri tarafından terk edileceği veya korumasız bırakılacağı için dış saldırılara maruz kalmasıdır. Bu korkuları anne ve babasına karşı öfkeye dönüştüğünde ve onları yok etmek istediğinde, onlardan ayrı kalmaya daha fazla dayanamaz çünkü ayrıldığında öfkesinin anne ve babasını inciteceğinden korkar. Çocuklara özgü bu düşünce tarzına sihirli düşünce denir. Bu şekilde düşünmek, hissetmek istemekle eşittir, dolayısıyla bir çocuk anne babasına fiziksel zarar vermek istiyorsa, bunu yapmakla eşdeğerdir. Bu nedenle, ebeveynleri için güçlü bir sevgileri varken, kızgın çocuklar da annelerinden ayrı kalmaya dayanamazlar, annelerinin yokluğunda öfkelerinin annelerini inciteceğinden korkarlar. Bu sayede annelerine olan bağımlılıklarını arttırırlar. Tüm bu öfke ve kaygı durumlarını annelerine yöneltmektense okula, öğretmenlerine ya da kendilerine yöneltebilirler.

       Okul fobisinin bir başka olası nedeni de ailenin genel atmosferidir. Genellikle zamanla çocuklar ailedeki mevcut sisteme adapte olurlar. Bazı ailelerde çocuklar bu sisteme uyum sağlar. Bazı ailelerde ise çocuklar kendi sağlıklı gelişiminden vazgeçmek zorunda kalabilirler. Çocuklar okula başladıklarında ev dışında yeni bir sisteme aktarılıyorlar ve doğal olarak bu yeni sistemin getirdiği baskıyla ev ortamında ki sağlıksız savunma sistemleri ile başa çıkmaya çalışıyorlar. Ancak bu savunma önlemleri okul ortamında kabul görmeyeceği için çocuk yoğun kaygı ve depresyon yaşayabiliyor ve bu nedenle okula gitmeyi reddedebiliyor. Örneğin ev ortamında bağırırken dinlenen çocuk okulda, öğretmeninde veya arkadaşında aynı tutumu gösterirse bu o çevreyi kendinden uzaklaştırmasına sebep olabilir. Bu farklılıklarını da anlayamadığı için kendini huzursuz ve çaresiz hissedebilir. Bu yabancı anlayamadığı çevreden de uzak durmak için okul fobisi geliştirebilir.   

       Okul korkusunun nedeni aynı zamanda anne ve bebek arasında kurulan güvenli bağlanma ilişkisine kadar uzanmaktadır. Anne ve çocuk arasındaki bağlanma örüntüsünün ne derece sağlıklı kurulduğu ilk resmi ayrılık olan okula başlama ile test edilebilir. Bebeğin annesine bağlanmasındaki temel neden gereksinimlerinin karşılanmasıdır. Kuşkusuz ki bu gereksinimlerin hepsi aynı yoğunlukta değildir. Bazıları belirli bir önceliğe sahiptir. Annenin bebeğin gereksinimlerini karşılayabilme derecesi ileriki dönemde bebeğin bir birey olarak ortaya koyacağı davranışlar üzerinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Anne yalnızca açlık ve susuzluk gibi birincil gereksinimlerin doyurulduğu bir merkez değildir. Bebeğin anneye bağlanmasının en önemli nedenlerinden birisi, annenin bebekteki korkuyu azaltma yeteneğidir. Bebeklik ve erken çocukluk döneminde, yeni bir durumla karşı karşıya kalındığı zaman, çocuğun göstereceği tepkiye annenin davranışı çok belirleyicidir.

Anne – Çocuk arasındaki ilişkiyi geliştirici etkinlikler için Tıklayınız

Kayseri Okul Fobisi Nedenleri

  • Çocuklar, düşmanca davranmaktan, sinirli olmaktan, sıklıkla cezalandırılmaktan, şikayet eden öğretmenlerden, disiplinsiz sınıflardan, ödev yapmamaktan, sınıfta başarısız olmaktan ve yeteneklerinin ötesinde başarı bekleyen ebeveynlerin isteklerini karşılayamamaktan korkarak okul fobisi geliştirebilir.
  • Çocuk, ev ve okul arasındaki yolda ezilmekten ve yoğun trafikte daha büyük çocuklar tarafından dövülmekten korkar ve okul fobisi gelişebilir
  • Fazla kilolu, zayıf veya bedensel engelli olmaktan utanmak, güçsüz hissetmek okul fobisine sebep olabilir
  • Çocuklar, annelerini yeni doğan kardeşleriyle evde yalnız bırakmaktan, evde kalan annenin alkolik, huysuz, beceriksiz bir baba tarafından dövüleceğinden veya annenin evi terk edeceğinden korkabilir.
  • Anne genellikle bağımlı ve aşırı korumacıdır ve eşinden ve anne babasından bulamadığı sevgiyi çocuklarında bulmayı umar. Bu nedenle çocuğu kendisine bağımlı hale getirir ve çocuk annesinden ayrılmak istemez bu sebeple okul fobisi oluşabilir.
  • Anne, çocuğun öğretmeni kendisinden daha çok sevmesinden korkarak çocukta okul fobisine sebebiyet verebilir.

Kayseri Okul Fobisi / Kayseri Okul Korkusu Belirtileri?

  • Okula dair konuşmak istememe
  • Okul konusu geçtiğinde huysuzluk, öfke nöbetleri
  • Okula gitme zamanı geldiğinde hırçın davranışlar, ağlama nöbetleri
  • Okulu reddetme davranışlarının belirginleşmesi

Okul Fobisi Ne Kadar Sürer? Okul Fobisi Ne Zaman Destek Almalıyım?

      Okul korkusu çocuğun bir çok sebepten 3 günden daha fazla süre okula gitmek istememesi, gitmeden önce çok söylenmesi, agresif belirtiler göstermesi, okula gittiğinde de eve gitmek için çok ısrarcı olması durumudur. 5 günden fazla okula gitmeme durumu varsa bir psikologdan yardım alınması faydalı olacaktır.

Kayseri Okul Fobisi Sık görülen Bir Durum mudur?

     Çalışmalar, özellikle ilkokul döneminde olan çocukların yüzde beşinin okul korkusu yüzünden okuldan geri kalmakta olduğunu göstermektedir. İlköğretim ikinci devrede ve lisede de görülebilen okul korkusunun tedavisi, yaşı küçük olan çocuklarda daha kolay olmaktadır. Okul korkusunun, erkek ve kız çocuklarda görülme sıklığı eşittir. Çocuğun okula başlama yaşı olan 5- 7 yaşlar ve yine ilkokuun bittiği, daha büyük sınıflara başlama dönemi olan 12-14 yaşlar arasında en yüksek oranda ortaya çıktığı saptanmıştır. Uzunlamasına yapılan çalışmalar, okul korkusu olan çocukların çoğunun okula döndüğünü göstermektedir. Prognozu (iyileşme) ya da klinik gidişi olumlu yönde belirleyen etmenler arasında zekâ, tedavinin 14 yaşından önce başlatılmış olması ve yatarak tedavi gören hastalarda, taburcu olurken belirtilerin ortadan kalkması sayılabilir. Bu konudaki yazıların büyük bir bölümü incelendiğinde çocukluk çağında çökkünlük ve kaygı bozuklukları nedeniyle tedavi edilen hastaların büyük bir bölümünün okul korkusu yaşadığı görülmektedir. Okul fobisi olan çocuklarda cinsiyet kızlar ve erkekler yaklaşık olarak eşit orandadır. En çok anaokulu ve birinci sınıfta ve beş ile yedi yaş aralığında görülmektedir.

Kayseri Okul Korkusu Olan Çocukların Özellikleri

Okul korkusu geliştiren çocukların kişilik özellikleri incelendiğinde genellikle başarı kaygısı olan, uslu, uyumlu ve aşırı onay bekleyen bir kişiyle karşılaşılabilir. Bu kişilik özelliklerine sahip çocuklarda yaşam alanında ortaya çıkan herhangi "örseleyici" bir durum "kriz" olarak yorumlanabilir ve hastalığı başlatabilir.

Çocuğum Okul Fobisini Nasıl Yener? Okul Fobisi Nasıl Geçer? Okul Fobisi Tedavisi?

      Yedi, sekiz ve dokuz yaş civarındaki okul fobisinin iyileşme oranının ergenlik dönemine nazaran çok daha iyi olduğu kabul edilir. Tedavilerinde erken teşhis, uygun müdahale ve çocuğun, ailenin ve okulun tedavi programına dâhil edilmesi büyük önem taşır. Okul fobisi tanısı konulduktan sonra çocuğun derhal okul ortamına döndürülmesi hedeflenir ve bu konuda taviz verilmez. Çünkü çocuğun okula geri dönmesi ne kadar gecikirse, o kadar okula, derslerine ve arkadaşlarına adaptasyonu güçleşir. Tedavi yaklaşımları arasında Aile danışmanlığı, Ebeveyn eğitimleri, Oyun terapisi ve Çocukla bilişsel davranışçı terapi etkili müdahale yöntemlerindendir. Eğer ailede bağımlılık ihtiyaçları çözümlenememiş birinin çocuğun sıkıntılarında payı olduğuna inanılmışsa, çocuğun tedavisine paralel olarak mutlaka o kişinin de tedavi görmesi gerekir.

Okul Fobisi Ne Zaman Biter? | Okul Fobisi Ne Kadar Sürer?

Aile bahsedilen önerileri dikkate almasına rağmen sorun devam ediyorsa uzman bir psikologdan yardım alınmalıdır. Uzman bir psikolog eşliğinde yürütülen okul fobisi/okul korkusuna yönelik seanslar belirlenen müdahale tekniğine göre değişiklik göstermekle beraber en geç 2 hafta içerisinde bazı sonuçlar alınmaktadır.

Kayseri Okul Fobisi İle Başa Çıkma Yöntemleri

       Okul korkusuyla baş etmede ailelerin izleyeceği yöntemler vardır. ilk olarak çocuğun okula gitmesi konusunda tutarlı davranmak gerekmektedir. Okul korkusuyla baş etmede yapılacak ilk iş çocuğun olabildiğince çabuk okula geri dönmesidir. Okula devam etme çocuk için kendi gündemini oluşturmasını sağlayacak, çocuğun korku nedeniyle yaşadığı belirtiler azalacak ve tüm bunların sonunda çocuk okula gitme noktasında olumlu duygular geliştirecektir.

       Okula gitme zamanı yaklaştıkça ebeveynlerin kaygılarını kontrol etmeleri gerekmektedir. Anne-baba çocuğun huzursuzlanacağına yönelik bir kaygıya sahiplerse bu onların duygu, düşünce ve davranımlarını etkileyecektir. Bu sebeple çocuk okula gideceği gün, aile üyelerinin sıradan bir günmüş gibi davranmaları, korkuyu çağrıştıracak ya da tetikleyecek davranımlardan uzak durmaları gerekmektedir.

       Çocukla korkusunu ve nedenleri konuşmak onun duygu ve düşüncelerinin önemli olduğunu iletmek noktasında önemlidir. Fakat bu durum sürekli olarak bu korkuyu konuşmaya ve evin gündemi haline dönüşmemelidir.

       Çocuğun aile üyeleri dışında da yakın ilişkiler kurabileceği insanların olması kendini güvende hissetmesi açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle çocuk akranlarıyla iletişim kurması yönünde desteklenmelidir.

      Öğretmene durumla ilgili bilgi verilmesi ve işbirliği yapılması tedaviyi kolaylaştıracaktır. Bir süre sonra öğretmen, çocuğun dünyasında en etkin, en vazgeçilmez kişi olur. İlkokul çağındaki çocukların eğitiminde en temel öğe, öğretmen ile çocuklar arasındaki ilişkidir. Bu ilişkinin niteliği, çocuğun okula ve arkadaşlarına karşı gösterdiği tepkiyi, başarısını ve gelişimini etkiler. Okul korkusunda öğretmen, çocuğun kaygısının kaynağının okulla bağlantılı olmadığını anlamalı ve bu kaygının doğru ele alınması konusunda aile ve hekimle işbirliği yapabilmelidir. Öğretmenin tutumu çocuğun okulu sevmesi, kendini güvende hissetmesi yönünde olursa sorun çok daha çabuk çözülebilir.

       Çocuğun okula yeniden alıştırılması davranışçı tedavi teknikleri doğrultusunda, sistematik duyarsızlaştırma ve koşullandırma yöntemleri ile ya da oyun terapisi ile sağlanır. Bu arada çocuğun okula gitmesi desteklenirken, bir yandan da aile içi ilişki ve iletişimlerdeki bozuk yanlar ve bu korkuya yol açan nedenler, çocuk ve aile ile birlikte ele alınarak çözümlenmeye çalışılır. Tedavideki temel amaç okul korkusu olan çocuğu derhal okula döndürmektir. Doktorlar, tıbbi durumu evde kalmayı gerekmedikçe okul korkusu olan çocuklara mazeret raporu vermekten kaçınmalıdır.

Kayseri Okul Fobisi Temel Müdahaleler | Kayseri Okul Fobisi Çözüm Önerileri

  1. Öncelikle Çocukların duygularına odaklanılmalıdır. Anlaşıldığı hissi çocuklara verilmelidir.
  2. Ebeveynler sabırla hareket etmeli ve çocuğu daha fazla korkutmak, kaygılandırıcı tutumlardan uzak durmalıdır.
  3. Kesinlikle çocuk seni bırakır giderim, sınıfta kalırsın, öğretmenin – arkadaşların seni sevmez gibi olumsuz duygulanıma sebep olacak şekilde tehdit edilmemelidir.
  4. Çocuklar sınıfa bırakılıp gidilmemelidir, üzerine kapı kilitlenmemelidir bu tarz eylemler çocukta daha derin ruhsal yaralanmalara sebebiyet verecektir.
  5. Aile ve öğretmenler, okul korkusunun psikolojik anlamı üzerinde aydınlatılmalıdır.
  6. Çocuğun okuldan uzak kalmamasına özen gösterilmeli, öğretmene durum anlatılmalı ve işbirliği sağlanmalıdır.
  7. Korkuya yol açan nedenlerin ortaya çıkarılıp konuşulması, anne-çocuk ilişkilerini düzeltici önlemlerin de alınması gerekir. .
  8. Anne de mutlaka çocukla birlikte ebeveynlik becerileri hakkında bilgilendirilmelidir
  9. Sağaltımda, ana-baba, öğretmen ve çocuğun sağaltımına katılan psikologlar arasında sıkı bir işbirliği sağlamak gerekir.

Okul korkusunda, koruyucu önlem olarak bugün eğitimcilere düşen ilk görev, eğitime sevgi ile başlamak, öğrencilerin duygusal hayatlarıyla yakından ilgilenmek, öğrencinin okuldaki olumsuz davranışları ve başarısızlığının nedenlerini aramaktır. Kuşkusuz bu nedenlerin araştırılması, çocukta okul korkusunu büyük ölçüde önleyecektir.

ANAHTAR KELİMELER: Kayseri Okul Fobisi | Kayseri Okul Korkusu | Kayseri Okul Fobisi Tedavisi | Kayseri Okul Korkusu Tedavi | Kayseri Oyun Terapisti | Kayseri Oyun Terapisi | Kayseri Ayrılma Kaygısı | Kayseri Ayrılık Kaygısı                                                                  İletişim İçin TIKLAYINIZ